Blair and Chuck Fan Türkiye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Haberler...

Aşağa gitmek

Haberler... Empty Haberler...

Mesaj tarafından Mrs Bass Çarş. Ara. 10, 2008 7:38 pm

Dizi hakkında cıkan haberleri burada bulabilirsiniz..
Mrs Bass
Mrs Bass

Mesaj Sayısı : 256
Kayıt tarihi : 10/12/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Haberler... Empty Geri: Haberler...

Mesaj tarafından Mrs Bass Perş. Ara. 11, 2008 5:00 pm

Oyuncuların birbirleriyle araları nasıl??


Oyuncuların birbirleriyle arası nasıl?
Çalışmadıkları zamanlarda bile birlikte vakir geçiriyorlar. 22 yaşında Chace Crawford (Nate) ve 20 yaşındaki Ed Westwick (Chuck) ev arkadaşı örneğin. Penn Badgley (Dan) ise onlara Londra seyahatlerinde eşlik etmiş. Evde oyun geceleri düzenleyip eğlenceli dakikalar geçirmeye bayılıyorlar. 21 yaşındaki Leighton Meester (Blair), "Birbirimizden sıkılıdığımızı düşünebilirsiniz, ama tam tersine birlikte çok iyi vakit geçiriyoruz." diyor.

Gerçek dedikodular
Ekip, Crawford'ın American Idol'ın birincisi Carrie Underwood'la olan ilişkisi hakkında ser verip sır vermiyor. Aynı tutum gerçek hayatta da sevgili olan Badgley ve 20 yaşındaki Lively (Serena) konusunda da geçerli. Crawford'ın stratejisi "Blogları okumamak."
Yalnızca Westwick gönül ilişkileri hakkında yorum yapmaktan çekinmiyor: "En çapkın kim mi? Tabii ki benim. Ben bir şeytanım."

Muhteşem görünüyorsun!
Meester, "Herkes birbirinin kıyafetleri hakkında yorum yapar. Sete girdiğin andan itiberen en az beş kere 'çok hoş' demen gerekiyor!" diyor. Crawford'ın dediğine göreyse erkekler yalnızca aptal filmler ve kızlar hakkında konuşuyorlarmış.

Neler Olacak?
Gelecek Bölümlerde Karakterlerden biri gay olduğunu açıklayacak. Prodüktör Stephanie Savage'ın dediğine göre bu kaber "bir aileyi sarsacak ve bir çifti ayıracak."

Motor!
Ekibin en genç oyuncusu 14 yaşındaki Taylor Momsen (Jenny), Penn Badgley'nin ona karşı korumacı bir tavrı olduğunu söylüyor. "Bana zaman zaman 'O ayakkabıların topukları senin için fazla yüksek' diyor."

Chace'in karavanında
Chace Crawford çekim aralarında Nirvana ve Sublime gibi rock gruplarını dinlemeyi seviyormuş. Oyuncu "Ed bana bazı İngiliz rock gruplarını da dinlememi tavsiye etti" diyor.

Saç ve makyaj
Leighton "Makyajım bütün gün yüzümde kaılyor" diyor. Ardından da "Bir köpekbalığına benziyorum, yemek yerken dişlerim öne fırlıyor" diyerek espri yapıyor.

Atıştırma arası
Ed Westwick'le şakalaşan Lively acıktıkları zaman Palace Oteli'nin restoranından yemek ısmarladıklarını anlatıyor: "Patates kızartması ve limonlu suflesi bir karika."

Penn'in arkadaşalrı
Badgley, "Bu hayran kitlesi oluşturacak türden bir dizi. Bu da çok heyecan verici bir durum" diyor.
Mrs Bass
Mrs Bass

Mesaj Sayısı : 256
Kayıt tarihi : 10/12/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Haberler... Empty Geri: Haberler...

Mesaj tarafından Mrs Bass Perş. Ara. 11, 2008 9:34 pm

Birbirleri hakkında ne dediler???


Leighton Meester

Dudakları bir harika.. Penn DadgLey
Her zaman güzel görünüyor.. Jessica Szohr
Gözleri ve dudakları çok güzel.. TayLor Momsen

Ed Westwick

O aksanı yok mu! Jessica Szohr
Moda anlayışı harika.Sanki Kate Moss'un erkek versiyonu gibi.. Blake LiveLy
Göğüs kıllarını çok kıskanıyorum,benimkileri dizi için tıraş etmemi istiyorlar.. Penn Badgley

Penn Badgley

Çok kötü bir oyuncu.. Penn Badgley
Kahkahası çok hoş.. Jessica Szohr
Diş etleri güzel.. Leighton Meester

Blake LiveLy

En güzel yeri saçları..Leighton Meester
Her açıdan muhteşem..Chace Crawford
Kahkahası bulaşıcı.. Penn Badgley
Bacaklar,bacaklar,bacaklar! Ed Westwick

Chace Crawford

Çok güzel, badem şeklinde burun delikleri var.. Blake LiveLy
Saçları çok hoş.Ve ayakkabı bağcıkları çok seksi! (şaka yapıyorum tabi) Leighton Meester

Taylor Momsen

Neredeyse kusursuz.. Chace Crawford
Ben 14 yaşımdayken öyle görünmüyordum! Jessica Szohr
Onda ergenlik çağına özgü o tuhaf görünüşten eser yok.Upuzun bacaklarıyla bir taya benziyor.. Leighton Meester

Jessica Szohr

Güzel gözler.. Penn Badgley
Güzel bir cilt,güzel dudaklar,güzel gözler ve muhteşem bir kalp. Leighton Meester
Çarpıcı...Muhteşem bir gülümsemesi var ve içi de dışı gibi çok tatlı.. Chace Crawford
Mrs Bass
Mrs Bass

Mesaj Sayısı : 256
Kayıt tarihi : 10/12/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Haberler... Empty Geri: Haberler...

Mesaj tarafından Mrs Bass Perş. Ara. 11, 2008 9:35 pm

Gossip Girl Hakkında...


Haberler... 8d63419191eab801febd9f41432446ce

Kim bu Gossip Girl? New York’un en zengin mahallesinde yaşayan gençlerin hayatları hakkında en son dedikoduları henüz kendileri bile bilmeden önce internet sitesinde yayınlıyor. Gossip Girl’ün kimliği şu an için önemli değil. Önemli olan blog sayfasında yayınladığı dedikodular ve bu dedikoduların baş kahramanları. Bir grup zengin gencin dışarıdan özenilerek izlenen sıradışı hayatları, dramatik aşk ilişkileri ve sorunları... Seneye damgasını vuran gençlik draması Gossip Girl, efsanevi gençlik dizisi The O.C.’nin yaratıcısı Josh Schwartz’ın imzasını taşıyor.
Manhattan’daki son dedikoduya göre kendi isteğiyle yatılı bir okula giden “Eski kraliçe” Serena van der Woodsen şehre geri dönmüş. Bu haber en çok Serena’nın eski en yakın arkadaşı Blair’in kafasını karıştıracak. Serena’nın yokluğunda spot ışıkları onun üzerine dönmüş, arkadaş çemberlerinin ilgi odağı olmuştu. Mükemmel bir yaşantısı, yakışıklı bir sevgilisi var. Rüya okulu Yale’e gitmeyi planlıyor. Serena’nın dönüşüyle bu görünüşteki mükemmel yaşantısı, hatta okulundaki tüm ilişkilerin dengesi değişecek. Erkek arkadaşı Nate’in Serena’ya ilgi duymasıysa cabası. Diğer taraftan o kadar varlıklı olmasalar da Blair’la aynı okula giden Dan Humphrey ve kardeşi Jenny’nin hayatları da ait olmadıkları bu çemberin içine girince değişecek. New York’un zengin çocuklarının hayatları görüldüğü kadar sıradışı mı yoksa ışıltılı görünüşlerinin altında onlar kadar varlıklı olmayanlarla aynı sorunları mı paylaşıyorlar?

'Cecily von Ziegesar’ın aynı isimli roman serisinden (Seri kapsamında bugüne kadar tam 11 roman yayınlandı) CW tarafından televizyona uyarlanan yapım yayınlandığı günden beri büyük ilgi görüyor. Dizi, Manhattan’ın Upper East Side bölgesinde yaşayan “kredi kartı limiti”nin ne anlama geldiğini bile bilmeyen zengin gençlerin hayatları ve dramatik ilişkileri üzerine. Kristen Bell’in anlatıcılığını üstlendiği dizide olaylar kendi isteğiyle yatılı okula giden eski kraliçe arı Serena’nın şehre dönmesiyle başlıyor. Bu dönüş eski yaraları açıyor, yepyeni rekabetleri ortaya çıkarıyor.'
Mrs Bass
Mrs Bass

Mesaj Sayısı : 256
Kayıt tarihi : 10/12/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Haberler... Empty Geri: Haberler...

Mesaj tarafından Mrs Bass Perş. Ara. 11, 2008 9:37 pm

Kim Kimdir???


XOXO GOSSIP GIRL
Gossip Girl'ün oyuncularının gerçek hayatta yaşadıkları aşk maceraları, kıskançlıklar, düşmanlıklar ve dostluklar diziyi aratmayacak kadar hareketli. Farklı yerlerden gelip New York'a yerleşen oyuncuların ve canlandırdıkları karakterlerin ilişkiler ağına göz atalım.


Blake Lively - Penn Badgley
(Serena van der Woodsen - Dan Humprey)
Dizide: Serena van der Woodsen ve Dan Humprey birlikte. Ama sevgili kalmak için "sengin kız-o kadar da zengin olmayan çocuk" engeli ve türlü entrikalar gibi bir sürü zorlukla savaşmak zorundalar.
Gerçek hayatta: Dizinin başarısının ardından paparazzilerin de ilgisini üzerlerine çeken genç oyuncular gerçek hayatta da sevgili. Ama etraflarında bu kadar çok meraklı göz varken beraberliklerini devam ettirip ettiremeyecekleri ya da bu ilişkinin gerçek mi yoksa reklam mı olduğu merak konusu.


Blake Lively - Leighton Meester
(Serena van der Woodsen - Blair Waldorf)
Dizide: Serena ve Blair birbirlerinin en iyi arkadaşı olmakla azılı düşmanı olmak arasında gidip geliyorlar.
Gerçek hayatta: Dizinin iki güzeli arasında bir düşmanlık olduğuna ve sette birbirlerini görmekten kaçındıklarına dair dedikodular var. Hatta bir söylentiye göre ikili diğer oyuncuların da taraf tutmasını istiyormuş. Bunun sebebi iki oyuncunun birbirini kıskanması. Zaten Lively ve Meester'ın farklı karakterlere sahip oldukları ve birlikte çok zaman geçirmedikleri bir sır değil. Ama Meester'a göre kesinlikle böyle bir kıskançlık söz konusu değil. Meester bu tür dedikoduların hep kadın oyuncular hakkında çıkarılmasından da çok rahatsız. Ama eğer bu dedikodu doğruysa çoğunluğun desteğiyle kazananın Meester olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Meester(Blair), Westwick(Chuck), Crawford(Nate), Stan(Carter) ve Szohr(Vanessa)'un arasında güçlü bir ittifak var. Aralarından su sızmayan oyuncuları her yerde birlikte görmek mümkün.


Chace Crawford - Ed Westwick
(Nate Archibald - Chuck Bass)
Dizide: Chuck ve Nate iyi arkadaşlar. Her ne kadar Chuck, Nate'i türlü şeytanlıklar yapmaya teşvik etse de, arkadaşının başı sıkıştığında da onun yanında olmayı ihmal etmiyor.
Gerçek hayatta: Oyuncular her yerde beraber göründükleri için beraber olduklarına dair dedikodular çıksa da, onlar aslında çok iyi dost ve ev arkadaşı. New York'ta birlikte oturdukları ev, dizinin oyuncuları için bir uğrak yeriyken, yakında Gossip Girl'ün başka oyuncularının da oraya taşınabileceğine dair söylentiler var. Bu arada Chace Crawford'un aşk hayatına dair spekülasyonlar bununla sınırlı değil. Bir dönem American Idol birincisi Carrie Underwood'la beraber olan Crawford'un bu ilişkisi bir telefon mesajıyla bitmiş. Ayrıca Carwford'un gay olduğu ve eski bir boy-band üyesi olan J.C Chasez'le birlikte olduğu da dedikodular arasında. Sık sık partilerde sarhoşken ve kızlarla birlikte görülen Westwick ise dizideki karakterini aratmıyor.


Sebastian Stan - Leighton Meester
Carter Bazen - Blair Waldorf
Dizide: Sebastian Stan, Blair'in sevgilisi Nate'in eski arkadaşını canlandırıyor.
Gerçek hayatta: Meester ve Stan birlikte. Meester kendisine en sevdiği film olan Goodfellas'ın oyuncusu Ray Liotta'yı hatırlattığını söylediği Stan'le bir partide öpüşürken görüldü. Oyuncular beraber vakit geçirmekten hoşlandıklarını da saklamıyor. Onları Stan'in bir filmde birlikte rol aldığı Chace Crawford tanıştırmış.
Mrs Bass
Mrs Bass

Mesaj Sayısı : 256
Kayıt tarihi : 10/12/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Haberler... Empty Geri: Haberler...

Mesaj tarafından Mrs Bass Perş. Ara. 11, 2008 9:37 pm

Genel Olarak Gossip Girl


New York, Manhattan'da yaşayan bir grup gencin öyküsünü anlatan klasik bir gençlik-drama dizisi olan Gossip Girl, Ceicily von Ziegler'in aynı isme sahip kitap serisinden uyarlanarak, The O.C.'nin de yapımcılığını yapan Josh Schwartz imzalı bir televizyon yapımıdır. The O.C. ile birçok benzer yöne sahip olan Gossip Gir'de klasik zengin - fakir, iyi - kötü ilişkileri işlenir. Arkadaşlığın ve aşkın sık sık vurgulandığı Gossip Girl'in konusu, dizi ile aynı isme sahip ve kendisini göremeyip yalnızca sessini duyduğumuz bir kızın bloguna yazdığı dedikodular ile şekillenir. The O.C.'deki müzkileriyle ön plana çıkan dizimizin müzik tarzı biraz R&B'ye kaysa da kalitesinden ödün vermemektedir. Her bölümün başında Gossip Girl'ümüz Kristen Bell'in "Who am i? xoxo Gossip Girl" sözleriyle bizleri kendine daha sıkı bağlayan Gossip Girl, henüz ülkemizde gösterilmemekle beraber, 1. Sezon bölümleriyle CW'de yayın hayatına devam etmektedir. Dizinin karakterlerine göz atacak olursak:

* serena van der woodsen: Dizinin basinda Manhattan'a geri döner. Neden geri döndügünü ise daha sonra anlariz. Sehirden ayrilamdan önce Blair'in en iyi arkadasidir ve zaman zaman sorunlar yasasalar da arkadasliklarini devam ettirirler. Blair'in sevgilisi Nate ile bir geçmisi vardir. Blair Waldorf: Okulun en göze kizidir. Erkek arkadasi Nate ile görünürde mutlu olan bir birlikteligi vardir, ama Serena'nin dönüsü iliskilerini etkiler.
* dan humphrey: Diger çocuklarla beraber ayni okula gitmesine ragmen onlarin zengin yasantilarindan hep kaçmaya çalismistir. Laf sokmalari, zekasi ve yalnizligi bakimindan bizlere The O.C.'deki Seth'i hatirlatsa da kendine güveni sayesinde, eskiden beri hayrani oldugu Serena ile bir sans yakalar.
* nate archibald: Blair'in erkek arkadasi, Serena ile olan geçmisini bir türlü unutamaz ve bu da Blair ile olan iliskisini etkiler.
* jenny humphrey: Dan'in kizkardesidir. Yasi küçük olmasina ragmen o da zekasi ve kendine güveniyle Blair'in grubuna girmeyi basarir.
* chuck bass: Bass imparatorlugunun simarik çocugu Bass için iliskiler en fazla 24 saatdir. Bu mantikla hareket eden Chuck yine de Nate'in en büyük yardimcisi ve en iyi dostudur. Ayrica kendisini babasina ispatla istegi de vardir.
* lillian van der woodsen: Serena'nin annesidir. Disardan soguk, havali biri gibi gözükmesine karsin, özellikle, eskiden beraber oldugu Rufus ile beraber sahnelerde ne kadar içten ve iyi biri oldugu ortaya çikar.
* rufus humphrey: Eski bir rock yildizi, Dan ve Jenny'nin babasi. Karisi Alison ile bir süredir ayridirlar. Durusu, görünüsü, çocuklarina sahip çikmasi, onlara ögrettikleri ile yine The O.C.'deki Sandy karakterini bizlere animsatir.

Jenerikteki hos müzigin yaninda Kristen Bell'in "who am I? That's secret I'm never going to tell. xoxo gossip girl" sözleri de sizi dizinin ortamina daha siki bagliyor. The O.C.'deki alternative müzik çizgisinin biraz R&B tarzina kaydigini gördügümüz Gossip Girl, birçok gençlik dizisine sahip CW kanalinda yayina devam ediyor.
Mrs Bass
Mrs Bass

Mesaj Sayısı : 256
Kayıt tarihi : 10/12/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Haberler... Empty Geri: Haberler...

Mesaj tarafından Mrs Bass Perş. Ara. 11, 2008 9:39 pm

Diziyi sevmek icin 5 neden!!


1. En zeki topluluk
Gençlik dizilerinde mutlaka bir zayıf halka bulunur. Ama bu kural Gossip Girl için geçerli değil. Blake Lively’nin canlandırdığı Serena van der Woodsen karakteri, adına yaraşır bir hayat sürüyor.
Leighton Meester’ın kalbi kırık kukla hüznü, karakteri Blair Waldorf’u klişe bir s.rtük olmaktan kurtarıyor.
Jenny Humphrey (Taylor Momsen) ise Blair’in o paralı pullu yaşamına bir darbe gibi…
Dizide delikanlıların da gölgede kalmak gibi bir niyetleri yok. Chace Crawford’ın canlandırdığı duygusal Nate ve Ed Westwick’in oynadığı küstah Chuck karakteri ayrıcalıklı yaşamların emsalleri. Penn Badgley, Dan Humphrey rolünde epey başarılı bir iş çıkarıyor. (Dizinin ebeveynleri Matthew Settle ve Kelly Rutherford da çok inandırıcı.)

2. Tatlı ses yılanı deliğinden çıkarır
Dizinin anlatıcısı Kristen Bell, arkadaşlık hatlarındakiler gibi dinlemek için karşılığında para ödemek zorunda olmadığınız belki de en seksi sese sahip. Blair’in “Ne kadar zamandır iyi olmaya çalıştığının hiçbir önemi yok, kötü kızı baskı altında tutamazsın” sözünü tekrarlarken ya da pazar brunch’larını anlatırkenki -”Şampanya ve kıyafet zorunluluğu… En yakın arkadaşlarımızdan 100 tanesi”- ses tonu kesinlikle çok güzel ve keyifli tınlıyor.

3. Bu sınıf çok klas
Bu stilize gençler göbeği açıkta bırakan bluzlar ya da bol pantolonlar yerine; smokinler, fırfırlı elbiseler ve saç bantlarını tercih ediyor. Serena, etnik detaylarla süslü şık giysilerin spor giysilere kıyasla daha ilham verici olduğuna inanıyor.

4. Teknolojiyle iç içe yaşamlar
Cep telefonundaki resimler, mesajlar, Guitar Hero kapışmaları, internet blogları... Şimdiye kadar hiçbir şov gençlerin teknolojiyle iç içe hayatlarını bu kadar açık bir şekilde gözler önüne sermemişti. Serena’nın sürpriz dönüşü ve Nate’in gizli işlerinin görüntülenerek ifşa edilmesini, gençlerin ellerindeki teknolojiyi nasıl imha silahlarına dönüştürdüklerinin güzel bir örneği olarak izleyeceğiz.


5. iPod’larımız hiç bu kadar mutlu olmamıştı!
Josh Schwartz’ın gençlik dizilerinin ilki, The O.C. gibi Gossip Girl de müzikleriyle hemen dikkat çekiyor. Ancak bu kez emo grupların yerini Rihanna ve Justin Timberlake aldı. “The O.C.’nin indie rock için yaptığını, pop için yapma gayretindeyiz” diyor Schwartz, gelecekte bir Gossip Girl soundtrack’inin çıkacağının ipuçlarını verirken.
Mrs Bass
Mrs Bass

Mesaj Sayısı : 256
Kayıt tarihi : 10/12/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Haberler... Empty Geri: Haberler...

Mesaj tarafından Mrs Bass Perş. Ara. 11, 2008 9:49 pm

Gossip Girl başlıyor: Biraz dedikodu yapalım!

Manhattan’ın en zengin gençleri, özenilerek izlenen sıradışı hayatları, dramatik aşk ilişkileri ve sorunları... 2008’e damgasını vuran gençlik draması Gossip Girl, 9 Eylül Salı günü CNBC-e’de başlıyor.

Haberler... 1dcb284aeeea1d926be9082776201f4a

İSTANBUL - Kim bu Gossip Girl? New York’un en zengin mahallesinde yaşayan gençlerin hayatları hakkında en son dedikoduları henüz kendileri bile bilmeden önce internet sitesinde yayınlıyor. Gossip Girl’ün kimliği şu an için önemli değil. Önemli olan blog sayfasında yayınladığı dedikodular ve bu dedikoduların baş kahramanları. Bir grup zengin gencin dışarıdan özenilerek izlenen sıradışı hayatları, dramatik aşk ilişkileri ve sorunları... Seneye damgasını vuran gençlik draması Gossip Girl, efsanevi gençlik dizisi The O.C.’nin yaratıcısı Josh Schwartz’ın imzasını taşıyor.

Manhattan’daki son dedikoduya göre kendi isteğiyle yatılı bir okula giden “Eski kraliçe” Serena van der Woodsen şehre geri dönmüş. Bu haber en çok Serena’nın eski en yakın arkadaşı Blair’in kafasını karıştıracak. Serena’nın yokluğunda spot ışıkları onun üzerine dönmüş, arkadaş çemberlerinin ilgi odağı olmuştu. Mükemmel bir yaşantısı, yakışıklı bir sevgilisi var. Rüya okulu Yale’e gitmeyi planlıyor. Serena’nın dönüşüyle bu görünüşteki mükemmel yaşantısı, hatta okulundaki tüm ilişkilerin dengesi değişecek. Erkek arkadaşı Nate’in Serena’ya ilgi duymasıysa cabası. Diğer taraftan o kadar varlıklı olmasalar da Blair’la aynı okula giden Dan Humphrey ve kardeşi Jenny’nin hayatları da ait olmadıkları bu çemberin içine girince değişecek. New York’un zengin çocuklarının hayatları görüldüğü kadar sıradışı mı yoksa ışıltılı görünüşlerinin altında onlar kadar varlıklı olmayanlarla aynı sorunları mı paylaşıyorlar? Tüm bunların cevabı 9 Eylül’de Gossip Girl’de...

Cecily von Ziegesar’ın aynı isimli roman serisinden (Seri kapsamında bugüne kadar tam 11 roman yayınlandı) CW tarafından televizyona uyarlanan yapım yayınlandığı günden beri büyük ilgi görüyor. Dizi, Manhattan’ın Upper East Side bölgesinde yaşayan “kredi kartı limiti”nin ne anlama geldiğini bile bilmeyen zengin gençlerin hayatları ve dramatik ilişkileri üzerine. Kristen Bell’in anlatıcılığını üstlendiği dizide olaylar kendi isteğiyle yatılı okula giden eski kraliçe arı Serena’nın şehre dönmesiyle başlıyor. Bu dönüş eski yaraları açıyor, yepyeni rekabetleri ortaya çıkarıyor.

Haberler... 54fe87e20cb5ff6e8412a665d2e27750

Dizinin yaratıcısı, aynı zamanda efsane gençlik dizisi The O.C. ve yeni ajan komedisi Chuck’ın da altında imzası olan Josh Schwartz. “New York’taki gençler hakkında bir dizi hazırlanması bile beni heyecanlandırıyor. Dünya üzerindeki en heyecan verici şehirde, hayatınızın en heyecanlı zamanı! Orange County’den çok daha fazla sürpriz var” diyor, Schwartz.

Öte yandan seks, uyuşturucu ve rock’n roll’un sınırları Gossip Girl’de yapımcıları hayli zorluyor. Yapımcı Stephanie Savage bu konudaki eleştirilere, “Çocukları ve gençleri seviyoruz. Dizide, hayatlarını negatif etkileyecek şeylere özendirmemeye dikkat ediyoruz” diyerek karşılık veriyor.

Haberler... 5d0a4816c9f8ae2ca50821fa2e5d9da2
Mrs Bass
Mrs Bass

Mesaj Sayısı : 256
Kayıt tarihi : 10/12/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Haberler... Empty Geri: Haberler...

Mesaj tarafından Mrs Bass Perş. Ara. 11, 2008 9:52 pm

Yeni stil ikonları: 'Gossip Girl' kızları

Gossip Girl dizisini gençlerden çok moda düşkünleri izliyor; karakterler ne giyse moda oluyor. Dizi yakında Türkiye'de de yayına giriyor.....

Önümüzdeki aylarda cnbc-e'de yayınlanmaya başlayacak bir dizi var. Türkiye'deki meraklıları Gossip Girl'ü çıktığından beri internetten indirerek izliyor zaten. Cecily von Ziegesar'ın aynı adlı romanlarından uyarlanan dizi, New York, Upper East Side'da yaşayan ultra zengin liselilerin hayatlarını anlatıyor. Ama ne hayat! Limuzinle okula gidiliyor, otel süitlerinde yaşanıyor, üniformalar Fendi çantalarla, Chanel tokalarla tamamlanıyor. The O.C'nin yapımcısının imzasını taşıyan Gossip Girl, klişe konusu ve kötü oyunculuklara rağmen tüm dünyada genç, yaşlı, orta yaşlı; bir hayli hayran kazandı. Dizinin asıl hedefi gençler. Bazı aileler ve eleştirmenler bu şımarık, tüketmeye odaklı, içki içip dersleri kaçıran, kötü niyetli liseli ordusundan rahatsız. "Bunlar çok abartılı," deniyor. Her bölümde mutlaka birinin arkasından iş çevriliyor; çeşitli komplekslerden musdarip liseli kızlar arasındaki savaş, dengelerin sürekli değişmesiyle devam ediyor. Takipçilerin çoğunluğu 18 yaş altı genç kızlardan oluşsa da öyle bir kitle daha var ki, diziyi izlemeden geçemiyor: Moda düşkünleri. Blake Lively'nin canlandırdığı Serena Van der Wodsen ile Leighton Meester'ın Blair Woldorf karakteleri, Atlantik'in iki yakasında da moda ikonu mertebesine yükseldi. Moda ve gençlik dergilerinde ikisinden birine atıfta bulunmayan yayın, yok. Tory Burch elbiseler, Coach çantalar, Jimmy Choo ayakkabılar, Fendi gözlükler ve şık sabahlıkları görmek için diziyi kaçırmayan kadınlar tanıyorum. Bir bölümde Serena'yı tek parça mayosuyla görüyoruz; retro mayolar moda oluyor. Blair sağolsun, ABD'li genç kızların kırmızı rujsuz sokağa çıkmadığı rivayet ediliyor. Dolce&Gabbana'nın gelecek sezon için moda çekimini, Upper East Side'da yaptığı, kolejli kızlar temasını kullandığı söyleniyor. Yayınlanan her bölümün ardından kimin ne giydiği üzerine blog'lar ve moda forumlarında uzun tartışmalar yapılıyor. Sosyelit model Lydia Hearst'ün diziye katılmasıyla tartışmaların alevleneceği kesin!

SAÇ AKSESUARLARI
Sex and the City, ayakkabılara odaklı bir diziydi. Lipstick Jungle çantaları yüceltiyordu. Gossip Girl ise saç aksesuarlarını gözümüze sokuyor. Upper East Side kızlarının imzası haline gelen bantlar, tokalar ve taçlar yepyeni bir trendin ortaya çıkmasına neden oldu. Tasarımcı Luella Bartley'nin yeni toka koleksiyonunu, bu akımdan etkilenerek hazırladığı söyleniyor. Dizide kullanılan Burberry ve Miu Miu modellerin benzerleri Accessorize, Claires gibi mağazalarca piyasaya sürülmüş bile. Missoni ve Salvatore Ferragamo'nun saç aksesuarları da Gossip Girl havası taşıyor bu sezon. http://cwtv.com/thecw/stylegossipgirl adresinde, dizide giyilen kıyafetler yer alıyor. Dileyen internetten sipariş de verebiliyor.
Mrs Bass
Mrs Bass

Mesaj Sayısı : 256
Kayıt tarihi : 10/12/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Haberler... Empty Geri: Haberler...

Mesaj tarafından Mrs Bass Perş. Ara. 11, 2008 9:53 pm

Gençler indiriyor!

Gossip Girl'ün TV yayıncılığı ve yeni reklam mecraları açısından da önemi büyük. Klasik reytinglerde bekleneni veremeyen dizinin internetten en çok indirilenlerin başında geldiği ortaya çıktı. Bu oran TV'ye yansısa, reytingleri zirve yapıyor aslında. Yani gençler artık TV'de dizi izlemiyor, internetten indiriyor. Bu da reklamverenleri "Gençlere nasıl ulaşmalıyız?" tartışmasına itiyor.
Mrs Bass
Mrs Bass

Mesaj Sayısı : 256
Kayıt tarihi : 10/12/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Haberler... Empty Geri: Haberler...

Mesaj tarafından Mrs Bass Perş. Ara. 11, 2008 10:12 pm

Haberler... 25057e24911f3db29946dc0a65071c8a

Bart'ın ölümüyle ve karakterlerin hayatlarının bambaşka yollara sürüklenmesiyle ekrana 5 ocağa kadar veda eden bol dedikodulu ve ışıltılı dizi "gossip girl" ile ilgili dedikodular var;

1-dizi amerika'da cw kanalında artık bir kült yapım olarak yayınllanan "gossip girl" her bölümde ekran başına 2.6 milyon izleyici topluyor.

2- dizide kullanılan müziklerde "the o.c"nin soundtrack'ini hazırlayan alexandra patsavas var.
Mrs Bass
Mrs Bass

Mesaj Sayısı : 256
Kayıt tarihi : 10/12/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Haberler... Empty Geri: Haberler...

Mesaj tarafından Mrs Bass Perş. Ara. 11, 2008 10:41 pm

Gossip Girl: Moda içinde dizi, dizi içinde moda

Konu sürükleyici, insanlar güzel, mekan New York Manhattan ve moda diziyi doruklara çıkartan ana unsur. CNBC-e’de her Salı saat 21:00'de, bu dizi sayesinde yeni akımlara ve modaya doymaya hazır olun.

Haberler... A37b656fe0b7b31b2aedead4623fbd9d

Manhattan genç elitinin çeşitli maceralarını hayatın her tadı katılmış şekilde izlemek, üstelik her karede Moda Haftaları’nı yoklarmışçasına trendlerden haberdar olmak Gossip Girl sayesinde mümkün.

Popüler bir mekan, diziyi sürüklenebilir kılacak malzeme, güzel oyuncular ve lüks moda markalarıyla donatılmış karakterler, iyi kurgulanmış senaryo etrafında oldukça ilgi çekiyor. Gossip Girl dizisi günümüz trendlerini her şeyiyle yakaladığı için de bu kadar konuşuluyor.

Haberler... 11aa07339a37d5662447f267d18bb2bb

Dizinin konusu

Gossip Girl adlı blogun sahibi(kendisini görmüyoruz), zengin ve popüler gençliğin ipliğini pazara çıkardığı dedikodularını, yeni teknoloji ve uyumlu oyuncaklar sayesinde hızlı bir şekilde herkese yayıyor. Manhattan’lı gençlerin macera dolu hayatları dedikodu kazanında kaynadıkça işler giderek karışıyor.



Gossip Girl ve moda

Gossip Girl, ABD’de yayınlandığı ilk günden itibaren moda dergilerinin vazgeçilmez misafiri oldu. Her bölümden sonra kıyafetler tartışıldı, oyuncular davetlerin aranılan karakterleri oldular. Kostüm tasarımcısı deneyimli Eric Daman (Sex and The City’de Particia Field’ın asistanlığını yapmış) trendleri yaratmada maharetini sergiledi. Tasarımcılar ve sokak, diziden bolca ilham aldı.



Gossip Girl’de trendler

Her karekterin temsil ettiği sınıf ve akım farklı olduğu için kıyafete yansıması değişiyor. Her akımın en lüks parçaları Manhattan sokaklarını adeta podyum gibi kullanmayı sağlıyor.



- Henry Holland, Ruffian ve Marc Jacobs iskoç etekli okullu kızları çoktan podyuma çıkardılar. Hatta bu seneki “ekose” trendinin sorumlularından biri bu dizi olabilir.

- Ana kraliçe B.(Blair) ve ekibinde olduğu gibi her desenden fiyonklu saç bandı okullara çoktan kaydını yaptırdı.

- Gökkuşağının tüm renklerinde opak çoraplar bacakları sardı.

- Yine renkli çorapların üzerinde kullanılan farklı renklerde trençkotlar herkesin üzerinde.

- Esas kız S.(Serena)’nin diz üstü çizmeleri özellikle Chinese Laundry- Strate modeli, markada tükendi.

- Yine aynı şekilde B.'nin bir bölüm giydiği Max Studio Zulli çizmeler anında tüketildi.

- Tiffanys'in kalp şeklindeki kolyesi B.'nin boynunda görüldükten sonra aşırı ilgi oldu.

- Serena'nın ilk bölümde giydiği elbise, sarı pullu Tory Burch marka piyasada hızla satıldı.

- Serena'nın görünümü Kate Moss'tan esinlenme olarak izah ediliyor.

- Blair'da biraz daha Audrey Hepburn havası var.

- Skinny jeanler yine tercihini gençlerden yana belirledi.

- Mutlaka herşey mini giyilecek.

- Sezonun en gözde lüks çantaları her karekterin elinde. Üstelik bu çantalar okula gidiyor!

- Parlak taytlar ortaya çıktı. Sanatçılar da bu akımdan epeyce etkilendi.





Modaya ve Manhattan şehrine doyuracak dizi, seks, şehir ve kıyafet formülünün tuttuğunu bir kere daha doğrular nitelikte. Modalı dedikodunun bağımlısı olmaya hazır olun.


Haberler... C7744cdaff4b4fb0a05d7da8205e9123

Haberler... 97eae03603cca116630c582bd2b72789

Haberler... 24986a2af01478219d6309b1aae3f536
Mrs Bass
Mrs Bass

Mesaj Sayısı : 256
Kayıt tarihi : 10/12/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Haberler... Empty Geri: Haberler...

Mesaj tarafından Mrs Bass Perş. Ara. 11, 2008 11:30 pm

GOSSIP GIRL OYUNCULARINA ULAŞIM ADRESLERİ

'Gossip Girl'
Warner Bros. Television
42 - 22 22nd Street, 3rd Floor
L.I.C, NY 11101
USA

Leighton Meester:
Leighton Meester
Leverage Management
3030 Pennsylvania Avenue
Santa Monica, CA 90404
USA

Blake Lively:
Blake Lively
c/o LA Entertainment
1317 North San Fernando Blvd., #155
Burbank, CA 91504

Yada

Blake Lively
The Gersh Agency
232 North Canon Drive
Beverly Hills, CA 90210
USA

Taylor Momsen:
Cunningham Escott Dipene
10635 Santa Monica Blvd.
Suites 130/135
Los Angeles, CA 90025

Yada

Taylor Momsen
The Collective
9100 Wilshire Boulevard
Suite 700 West
Beverly Hills, CA 90212
USA

Ed Westwick
Ed Westwick
"Gossip Girl"
Silvercup Studios
42-22 22nd Street
Long Island City, NY 11101
USA

Penn Badgley
Penn Badgley
Raw Talent
9615 Brighton Way
Suite 300
Beverly Hills, CA 90210
USA

Yada

Penn Badgley
CESD Talent Agency
10635 Santa Monica Blvd.
Suite 130/135
Los Angeles, CA 90025
USA

Chace Crawford
Chace Crawford
ICM Los Angeles
10250 Constellation Boulevard
Los Angeles, CA 90067
USA

Jessica Szohr
c/o ARia Talent
807 N. Jefferson St. #200
Milwaukee, WI 53202

Yada

Jessica Szohr
Luber Rocklin Entertainment
8530 Wilshire Blvd.
Suite 550
Beverly Hills, CA 90211
USA
Mrs Bass
Mrs Bass

Mesaj Sayısı : 256
Kayıt tarihi : 10/12/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz